Blog

GELENEKSEL RAMAZAN ALIŞ VERİŞİNE TARİHİ MISIR ÇARŞISI YAKIŞIR

Ramazan alışverişi için geçmişi Bizans zamanına dayanan her ikimizi de daima büyülemiş Mısır Çarşısı'ndayız. Rengarenk baharatlar, kurutulmuş dolmalık biber ve patlıcanlar, taptaze denizden neredeyse yeni çıkmış balıklar, tazecik meyveler, çocukluğumuzun geçtiği ,köklerimizin olduğu sevgili Gemlik'in halis zeytinleri ve tabii her zamanki gibi güler yüzlü, yardımsever, ilgili esnaf... Kahve rahiyalarından ve baharatların renk cümbüşünden mest olmuş şekilde dolaşıyoruz. Sabahın erken saatlerinden itibaren hareketli çarşı. İstanbul'un hatta dünyanın her yerinden insan sanki burada. Hem tazelik, hem çeşit, hem uygun fiyat, hem yöresel tatlar arayan ve bunu bir de tarihi çarşıda alışveriş yaparak taçlandıran insanlarla biraradayız. Geleneksel ramazan alışverişine de tarihi Mısır Çarşısı yakışır.

Yerel peynir çeşitlerinin çokça örneğini bulmak mümkün burada. Biz az tuzlu olanlarını çok beğendik.Peyniri iftariyelik tabağında da, sahurda da tüketmeniz sağlıklı. Peynirin yanına da tabii ki zeytin iyi gider. İster siyah, ister yeşil zeytin yiyin ama mutlaka yiyin. Zeytin özellikle Akdeniz'de yetişen kadim bir bitki. Oldukça uzun bir süredir bu topraklarda yaşayan atalarımız sayesinde hepimizin yapısıyla da uyumlu ve faydalı. Ancak kuralı burada da bozmuyoruz. Ertesi gün susatmaması için az tuzlu alıyoruz ya da uzun bir süre suda bekletiyoruz. Yüksek tansiyonu olanlar ise bu kurala her zaman uymalılar.
Enginarı az miktarda olmak üzere çiğ de yiyebilirsiniz. Kesin olan kuralsa fazla pişirilmemesi. Sebzeleri ne kadar pişirirsek faydasını o kadar azaltıyoruz, besini öldürüyoruz. Buharda çok az pişmiş sebze, üzerine az miktarda soğuk sıkım zeytinyağı ve limon sağlıklı yaşamın formülü gibi .

Hazır vücut oruçla temizleniyorken vücudunuzun temel temizleyici organı karaciğere enginarla yardımcı olun.
Kavrulmamış ceviz, fındık, badem, çekirdek ve tüm diğer yağlı tohumlar özellikle iftar-sahur arasında atıştırmalık olarak bir avuç içi kadar tüketilmeye hak ediyor. Enzimlerini canlandırmak için su içinde, buzdolabında bekletmeyi unutmayın. Ayrıca bu işlem lezzetine lezzet de katacak ve sıcak gecelerde serin bir yiyecek olacak.
Burada başdöndürücü bir başka şey de ülkenin dört bir yanından yetiştiği bölgedeki güneşin izini taşıyan baharatlar! Baharatlar hem antioksidan özellikleriyle hem yemeklere kattığı olağanüstü lezzetle özel ilgiyi hak ediyor. Geleneksel Çin beslenmesinde beş renk kuralı vardır. Bu kurala göre sofranızdaki yiyecekler en az beş renkten oluşmalı. Ne kadar renkli o kadar sağlıklı. Baharatları kullandığınız zaman işiniz çok kolaylaşacak!
Hurmanın da en lezizi , en alası burada şüphesiz. 1-2 tane hurma uzun süre aç kalan bünyeyi yormayacağı için iftariyelik tabağanızda bulunsun. Doğal şeker özelliğiyle de canınızın tatlı istemesini önleyecektir. Ancak esnaf bizi bir konuda uyardı, bazen içine şekerli su enjekte edilmiş aşırı tatlı hurma olabiliyor diye. Doğal şeker alayım derken , tatlıdan kaçınırken bu tuzağa düşmemek gerek.
Renkli baharatlar olduğu kadar rengarenk meyveler de yetiştiği toprağın, güneşin, suyun özelliklerini taşıyor. Dut, çilek, yeşil erik daha rahat yiyebileceğiniz sağlık küpleri. Hele yeşil eriği limitsizce yiyebilirsiniz. Hem kalori değeri çok düşük hem çok sağlıklı. Çilek , frambuaz , yabanmersini ,altın çilek gibi berry grubu meyveler tam bir antioksidan deposu. Ne kadar renkli o kadar iyi kuralı burada da geçerli.

Yoğun klinik tecrübemiz dolayısıyla balığın ramazanda oldukça az tüketildiğini görüyoruz. Haftada hiç olmazsa iki kere buğlama ya da ızgara balık iftar sofranızda eksik olmasın. En iyi omega 3 kaynağının balıkta bulunduğunu hiç unutmayın ve bir de bu güzelim çarşıyı özellikle ramazan ve bayramların öncesi fırsatınız olursa ziyaret etmeyi ...